Kendinizi Ne Kadar Tanıyorsunuz?
‘‘Kendini tanıma‘‘ nedir ve ne işe yarar? Bu yazıda kendinizi tanımak için yöntemler ve stratejiler sunmaya çalışacağım.
Kendini tanımak
Şöyle bir kısa tanımlamayla başlayabiliriz bence konuya; Kendini tanımak bireyin gerçek benliğinin farkına varmasıdır. Peki bunun arkasında tam olarak hangi anlam var? Kendini tanıma, kendini gözlemleme ve kendini yansıtma ile el ele gider, yani kişi kendi üzerine düşünür ve kendisi hakkında bilgi edinir. Öz farkındalık, yani kendinin farkında olma becerisi, kişinin kendini tanıması için temel bir ön koşuldur.
Ancak uzmanlara göre, öz gözlem, öz farkındalık ve benliğin bilinçli yansıması gibi unsurlar eksikse, benlik imgesi çarpıtılabilir ve hatta kendini kandırmaya yol açabilir. Böyle bir aldatma, kişinin empati kurma yeteneği gibi çarpıtılmış bir algıdan bilinç bozukluğuna kadar değişen derecelerde ortaya çıkabilir.
Bu farkındalık benim için ne ifade ediyor?
Öz farkındalığın yokluğu elbette ille de kendini kandırmanın bir işareti değildir. Kendi benliğinizin farkına varmak çoğu zaman bir gecede tamamlanmayan bir süreçtir. Kendini tanıma yolunun ve hedefinin bir parçası da kendini sorgulamayı öğrenmek, kendini daha iyi anlamak ve kendini küçümsemeyi ya da abartmayı elemektir. Kendini tanıyarak, gerçekte kim olduğunuzu bilirsiniz – ve bu bazen o kadar kolay değildir: sosyal baskı ve kendinizden artan beklentiler bazen hayatı zorlaştırır. Bu yüzden şu sorulara cevap verebilmeniz size çok yardımcı olacaktır.
Ben kimim?
Nelerden hoşlanıyorum?
Neye ihtiyacım var?
Bu sorulara verilecek cevaplar çok kritiktir çünkü kendilerini tanıyan, kendilerinden ve hayattan ne beklediklerini ve neye ihtiyaç duyduklarını bilenler hayatlarının kontrolünü ellerine alır, hedeflerine daha güvenle ilerler ve kendi başarısızlıklarıyla başa çıkmayı öğrenirler. Kendinizi tanımanız, kendinizi başkalarının yerine koymanızı ve böylece başkalarıyla ilişkilerinizi geliştirmenizi de kolaylaştırabilir.
Peki bu soruların cevaplarına ulaşmak o kadar kolay mı? Aşağıda, daha iyi bir öz farkındalığa nasıl ulaşabileceğinize dair stratejilere değiniyorum.
Kendini tanımak için stratejiler
- Kendinizi sabote etmeyi bırakın
Hiç kendi yolunuzda durduğunuz oldu mu? Muhtemelen herkes bilinçli ya da bilinçsiz olarak kendini sabote ettiği bir durumu biliyordur. Peki neden bu yönelimde bulunuruz? Kendini sabote etmeye, davranış kalıpları, korkular (örneğin değişim) veya yanlış inançlar neden olabilir. Hep bir tekrara düştüğünüzü, bir bahsızlığınız olduğunuzu, ya da hep kötü insanlarla mı denk geldiğinizi düşünüyorsunuz? Bütün bunlar, olumsuz tecrübelerin kendisini daha kolay hatırlattığı için bizi içine sürüklerdiği bir durum olabilir. Böylelikle asıl resmi görmemiz engellendiğinden cesaretimizi kırabiliriz ya da sağlıklı değerlendirme yapmamıza yine kendimiz mani olabiliriz. Öz gözlem ve öz yansıtma yardımıyla, bu tür düşünce kalıpların temeline inebilir, kendinizi daha iyi anlamayı öğrenebilir ve olumsuz kalıpları veya inançları çözebilirsiniz.
– Aklınızda kendinizle alakalı olumsuz bir düşünce varsa bunun tersi yöndeki örneklerin varlığını düşünerek bu tespitinizin geçerliliğini sorgulayın–
- Öz imajınız ile dış imajınızı karşılaştırın
Bilinçli ya da bilinçsiz, herkesin kendine dair bir imajı vardır ve diğer insanlar da sizi kendilerine göre algılar. Kural olarak, öz imaj ile dış imaj yüzde yüz örtüşmez – nasıl örtüşsün ki? Herkes sizin hakkınızda her şeyi bilemez ve bazı yönleriniz sizden gizli kalır (kör nokta olarak adlandırılır). Bununla birlikte, iki imaj çok farklıysa, bu kendinize nedenini sormanız için iyi bir teşviktir.
Özellikle cömert olduğunuzu düşünüyorsunuz ama bunu söylediğinizde arkadaşlarınız gözlerini mi deviriyor? Bu mutlaka cömert olmadığınız anlamına gelmez. Belki de bu yönünüzü daha çok ailenizle yaşıyorsunuz? Ama belki de arkadaşlarınızın gözlerini devirmesinde bir gerçeklik payı vardır? Bu yüzden kendi imajınızla başkalarının sizi nasıl gördüğünü mümkün olduğunca objektif bir şekilde karşılaştırmaya çalışın. Ve unutmayın: Başkalarının sizi nasıl gördüğü ve sizin kendinizi nasıl gördüğünüz birbirini etkiler. Çocukluğunuzdan beri sportif olmadığınız söylendiyse, böyle olması gerekmese de bir yetişkin olarak muhtemelen buna inanmaya devam edeceksiniz. (Elbette bu olumlu özellikler için de geçerlidir.) İki imgeyi sorgulamak ve karşılaştırmak öz farkındalık kazanmanıza yardımcı olabilir.
-Geri bildirim alın, oluşturduğunuz algı ile yüzleşin ve sonuçtan memnun değilseniz kendinize bir değişim ya da gelişim planı tanımlayın-
- Cevapları kendi içinizde arayın
Mükemmel işim olduğunda…, hayalimdeki evi aldığımda…, aşık olduğum kişi sonunda beni fark ettiğinde… – o zaman tamamlanmış olacağım, o zaman sonunda mutlu olacağım! Dikkat ederseniz burada hep dışarıdan bir beklenti var. Başarılı pek çok insan mutluluğu sadece dışarıda değil, kendilerinde de arar. Bu tür dış faktörler elbette hayattaki mutluluğumuza ve memnuniyetimize katkıda bulunabilir, ancak sonuçta sürdürülebilir mutluluk kendimizi tanır ve değerimize değer verirsek mümkün olur.
– Kendini ve Mutluluğunu dış faktörlere endeksleme! –
- Kendini Yansıtma
Şimdiye kadar bahsettiğim stratejiler üzerinde çalışırken zaten öz-düşünüm pratiği yaratmış olursunuz. Elbette kendini tanıma adına öz farkındalığı zor bulduğunuz alana bağlı olarak, bazı ilave sorular size yardımcı olabilir. İşte üstünde düşünmemiz gereken bir kaç basit gibi kazık soru:
Kalbim ne için atıyor?
Benim için asıl kim önemli ve neden?
Aslında ne için minnettarım?
Kendimle ilgili neyi seviyorum?
Hangi değerlere göre yaşamak istiyorum?
Şimdiye kadarki en büyük başarılarım neler oldu?
Hedeflerime ulaşmak için neye ihtiyacım var?
Geriye dönüp baktığımda belirli bir durumu (örneğin bir çatışmayı) nasıl değerlendiriyorum?
Yine aynı şekilde davranır mıydım ve neden ya da neden davranmazdım?
Bedenimi ve ruhumu güçlendirmek için ne yapabilirim?
Ne zaman tamamen kendim olduğumu hissediyorum?
-Bu sorulara verdiğiniz samimi cevapları yazarak üzerinde tekrar tekrar düşünmek için kendinizi zaman tanıyın-
- Otantik olun
Türkçeye özgün olmak şeklinde de çevrilen ve söylemesi çok kolay ama yapması her zaman kolay olmayan bir özelliktir bu. Çünkü otantik olmak bazen başkalarının beklentileri ya da kendi korkularımız yüzünden başarısızlığa uğrayabilir zira vermek istemediğimiz bir tepkiyi verirken buluruz kendimizi. Ancak sosyal baskı veya reddedilme korkusu hayatınızı yaşamanızı engelliyorsa, bu dünyadaki hiçbir şey sizi mutlu etmeyecektir. Bu nedenle değerlerinizin ve hedeflerinizin peşinden gidin ve zaman zaman onları sorgulayın, çünkü bazen kişisel bir güncellemeye ihtiyaç duyarlar. Kendinize karşı dürüst olun ve kendiniz olmanıza izin verin.
-Kendinize değerlerinizle örtüşen bir hayat amacı biçin (high purpose) ve bu amaç için uğraşmak bile size mutlu etsin-