Energy roadmap

Türkiye’nin ”Bağımsız Enerji” Politikası

admin

Türkiye’nin enerji politikası, gün geçtikçe daha da önem kazanan bir konu. Ülkemizin enerji üretimi ve tüketimi dengesi, dışa bağımlılığı azaltma çabaları ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yatırımları merak konusu. Özellikle milyonlarca insanın elektrikli araç kullanmayı gündemine aldığı, cari açıkta en önemli farkın enerji ödemelerinden gelmesi gibi nedenler mevzuyu sürekli olarak gündemde tutuyor ve tutmaya da devam edecek.

Büyük resim bize ne anlatıyor?

Türkiye’nin enerji üretimi, 2023 verilerine göre yılda yaklaşık 300 terawatt-saat (TWh) seviyesinde. Ancak, enerji ihtiyacı bu rakamın üzerinde, yaklaşık 360 TWh civarında. Bu durumda enerji açığımızı kapatmak için dışarıdan enerji ithal etmek zorunda kalıyoruz. Başlıca enerji tedarikçilerimiz arasında Rusya, İran ve Azerbaycan gibi ülkeler yer alıyor. Bu ülkelerden doğalgaz ve petrol alımı yaparak enerji ihtiyacımızın büyük bir kısmını karşılıyoruz.

Enerji üretiminde ise Türkiye, çeşitli kaynaklardan faydalanıyor. Bunlar arasında doğalgaz, kömür, hidroelektrik, rüzgar, güneş ve jeotermal enerji bulunuyor. Bunların arasına i,lerleyen yıllarda bir de nükleer enerjinin dahil olması bekleniyor. Özellikle son yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlarla birlikte, rüzgar ve güneş enerjisi üretimi hızla artıyor. Türkiye, 2023 itibarıyla yenilenebilir enerji kaynaklarından elde ettiği elektrik üretiminde önemli bir artış kaydetti. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın raporlarına göre, yenilenebilir enerji kaynakları toplam enerji üretiminin %40’ını oluşturuyor.

Orta vadede nasıl bir tabloyla karşılacağız?

Öncelikle, yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların devam etmesi gerektiği açık. Türkiye’nin güneş enerjisi potansiyeli oldukça yüksek. Özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi, güneş enerjisi üretimi için ideal şartlara sahip. Rüzgar enerjisinde de benzer bir durum söz konusu. Ege ve Marmara Bölgeleri, rüzgar enerjisi potansiyeli bakımından oldukça avantajlı.

Bir diğer önemli kaynak olan Türkiye’nin nükleer enerji konusundaki adımları da enerji politikalarının önemli bir parçasını oluşturuyor. 2023 yılında inşaat kısmı tamamlanan ve yakında faaliyete geçmesi planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali, bu alandaki en büyük projelerden biri. Mersin’de bulunan bu santral, tamamlandığında Türkiye’nin enerji üretimine yılda yaklaşık 35 milyar kilowatt-saat (kWh) katkı sağlayacak. Akkuyu’nun yanı sıra, Türkiye ikinci bir nükleer santral projesi olan Sinop Nükleer Güç Santrali için de çalışmalar yürütüyor. Nükleer enerji, Türkiye’nin enerji arz güvenliğini artırmak ve enerji ithalatına olan bağımlılığı azaltmak için önemli bir seçenek olarak değerlendiriliyor. Öte yandan Batı’nın nükleer enerji’den yenilebilir enerji kaynaklarına geçerken var olan santrallerini kapatmasına denk gelen bir dönemde bu yatırımların eleştirildiğini de belirtmek isterim. Görünen o ki Türkiye bu konuda riskleri göze alarak ilerlemeye devam ediyor. Bu projelerle, enerji çeşitliliğini artırarak enerji politikalarının sürdürülebilirliğine katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Peki, enerji bağımsızlığına ulaşmak için devlete, firmalara ve tüketicilere düşen görevler neler? Devletin, yenilenebilir enerji projelerine teşvikler ve destekler sağlaması, enerji verimliliği politikalarını yaygınlaştırması gerekiyor. Özel sektörün, yenilenebilir enerji projelerine yatırım yapması, Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vermesi önemli. Tüketiciler ise enerji tasarrufu konusunda bilinçlenmeli, enerji verimliliği yüksek cihazlar kullanmalı ve yenilenebilir enerji kaynaklarını tercih etmeli.

Türkiye’nin güneş ve rüzgar enerjisi potansiyeli oldukça yüksek. 2023 yılı verilerine göre, Türkiye’nin güneş enerjisi kurulu gücü 10 gigawatt’ı aşmış durumda. Rüzgar enerjisinde ise 11 gigawatt’a yakın bir kurulu güç mevcut. Jeotermal enerji konusunda da Türkiye, dünya sıralamasında üst sıralarda yer alıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın hedeflerine göre, 2027 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynaklarının toplam enerji üretimindeki payının %50’ye çıkarılması planlanıyor. 

Enerji konusunda Bağımsız bir Türkiye mümkün mü? 

Artan nüfus ve buna bağlı tırmanan tüketim, doğal enerji kaynaklarına sahip ülkelerin bunu bir güç olarak kullanması ya da yaşadıkları bölgesel gerilimler gibi nedenlerle Enerji kaynakları konusu da bir noktada bağımsızlık mücadelesine evriliyor. Enerji politikası konusundaki en yetkili uluslararası kuruluşlardan biri olan Uluslararası Enerji Ajansı (IEA), Türkiye’nin yenilenebilir enerjiye yaptığı yatırımların önemine vurgu yapıyor. IEA raporlarına göre, yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımlar, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına katkı sağlayacak önemli adımlar arasında yer alıyor.

Özetlersek, Enerji bağımsızlığı için devletin teşvik edici politikaları, firmaların yenilikçi projeleri ve tüketicilerin bilinçli enerji kullanımı büyük önem taşıyor. Yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar ve enerji verimliliği çalışmaları, Türkiye’nin gelecekteki enerji politikalarının temel taşları olacaktır.

Türkiye’nin enerji politikası, sürdürülebilir ve bağımsız bir enerji geleceği hedefi doğrultusunda şekillenmeye devam etmeli. Bu hedeflere ulaşmak için yenilenebilir enerji kaynaklarına yapılan yatırımların artarak sürmesi, enerji verimliliği politikalarının yaygınlaştırılması ve enerji tasarrufu bilincinin toplum genelinde benimsenmesi gerekiyor. Böylece Türkiye, enerji bağımsızlığına doğru emin adımlarla ilerleyebilir.

Prev Post Next Post